15-17 Ekim 2018 tarihleri arasında 80 ülkeden profesyoneller, hidrogüç endüstrisindeki en önemli konuları konuşmak ve tecrübelerini paylaşmak üzere Polonya’nın Gdansk şehrindeki HYDRO 2018’de buluştu. Temel paylaşımlardan bazıları araştırma ve teknolojideki yeni gelişmelerin yanı sıra uluslararası iş birliği, zamanında bakım ve sürdürülebilirlik konularını kapsadı.
Klüber Lubrication Kıdemli Araştırma Tribolojisti Dr. Balasubramaniam Vengudusamy yenilikçi ve gelecek odaklı bir konuyu dikkate sundu: Hidrogüç uygulamalarında kullanılan kaymalı yataklar için temel sıvı olarak, su bazlı içeriği sebebiyle Hydro Lubricants olarak adlandırdığımız yenilikçi yağımızdan bahsetti.
Güncel endüstriyel büyüme, inovasyon ve daha sürdürülebilir çözümler gerektirdiğinden alışılmış yağların çevresel talepleri karşılaması daha zor hale gelmektedir. Ayrıca bunlar tribolojik özellikler bakımından kendi işlevsel limitlerine de ulaşmışlardır. Tüm genel ve endüstriye özel zorluklara ayak uyduran bir madde için araştırma yaparken temel ham madde olarak su bariz bir tercihtir. Su, hidrogüç uygulamalarında uzun süredir ancak temel olarak aşınma ve paslanmayı önlemek için kendi kendini yağlayan yatak malzemeleriyle kullanılmaktadır. Kendi kendini yağlayan kompozit malzemelerin su bazlı yağlama ile kullanılmasının en temel sebeplerinden biri suyun düşük yük taşıma kapasitesidir. Daha az akışkan olduğundan, suyun kaymalı yataklardaki şaftı destekleyecek ve aşınmayı engellemek için yeterli hidrodinamik basınç oluşturamadığı, dolayısıyla aşınmaya dayanıklı malzemelerin kullanımı açıktır.
Dr. Vengudusamy’nin gösterdiği gibi Hydro Yağlayıcılar kaymalı yataklar için gelecek vaat eden bir çözüm olabilir. Su bazlı yağlar gerekli hidrodinamik film kalınlığını elde etmek için uygun hale getirilebilir. Kaymalı yatak test sonuçları Hydro Yağlayıcıların geleneksel olarak kullanılan referans mineral yağa kıyasla mükemmel yağlama filmi oluşturduğunu ve hidrodinamik özellikler sergilediğini gösteriyor. Ayrıca Hydro Yağlayıcıların sahip oldukları, önemli ölçüde enerji tasarrufu sunan çalışma sıcaklığını ve sürtünmeyi azaltmak gibi mükemmel özellikleri, tribolojik özelliklerinin yanı sıra çevre dostu çözümler talep eden uygulamalarda, potansiyel aday olmasını sağlamaktadır.
